بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

قَالَ ءَامَنتُمۡ لَهُۥ قَبۡلَ أَنۡ ءَاذَنَ لَكُمۡۖ إِنَّهُۥ لَكَبِيرُكُمُ ٱلَّذِي عَلَّمَكُمُ ٱلسِّحۡرَ فَلَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَۚ لَأُقَطِّعَنَّ أَيۡدِيَكُمۡ وَأَرۡجُلَكُم مِّنۡ خِلَٰفٖ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمۡ أَجۡمَعِينَ ٤٩

Ona, dedi: ben size izin vermeden iman ettiniz, anlaşıldı ki o size sihri talim eden büyüğünüzmüş, o halde mutlak yakında bileceksiniz, çaresiz ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazına kestireceğim, hem muhakkak hepinizi çarmıha gerdireceğim".

– Elmalılı Hamdi Yazır

قَالُواْ لَا ضَيۡرَۖ إِنَّآ إِلَىٰ رَبِّنَا مُنقَلِبُونَ ٥٠

Dediler: zararı yok, her halde biz Rabb’imize döneceğiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّا نَطۡمَعُ أَن يَغۡفِرَ لَنَا رَبُّنَا خَطَٰيَٰنَآ أَن كُنَّآ أَوَّلَ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ ٥١

Her halde biz mü'minlerin evveli olduğumuzdan dolayı Rabbimiz’in bize mağfiret buyuracağını ümid ederiz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

۞ وَأَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ مُوسَىٰٓ أَنۡ أَسۡرِ بِعِبَادِيٓ إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ ٥٢

Hem Musâ’ya şu vahyi yerdik: kullarımı gece yürüt çünkü takip edileceksiniz.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَرۡسَلَ فِرۡعَوۡنُ فِي ٱلۡمَدَآئِنِ حَٰشِرِينَ ٥٣

Firavun de şehirlere asker toplayıcılar gönderdi.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ لَشِرۡذِمَةٞ قَلِيلُونَ ٥٤

Şunlar şüphe yok ki bir şirzime-i kaliledirler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّهُمۡ لَنَا لَغَآئِظُونَ ٥٥

Fakat hakkımızda çok gayz besliyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَٰذِرُونَ ٥٦

Biz ise uyanık ihtiyatlı bir cemiyyet bulunuyoruz. Diyordu.

– Elmalılı Hamdi Yazır

فَأَخۡرَجۡنَٰهُم مِّن جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ ٥٧

Bu suretle bunları bostanlardan, pınarlardan.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَكُنُوزٖ وَمَقَامٖ كَرِيمٖ ٥٨

Hazinelerden, ve dilrubâ makamlardan çıkardık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

كَذَٰلِكَۖ وَأَوۡرَثۡنَٰهَا بَنِيٓ إِسۡرَٰٓءِيلَ ٥٩

Ve onları Ben-î İsraile miras kıldık.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu